Efkarlı Sözler

Sendeyim.com olarak 2025 yılında sizler için anlam dolu ve etkileyici Efkarlı Sözler derlemelerini hazırladık. Bu en yeni Efkarlı Sözler ile duygularınızı en özel şekilde ifade edebilir, sevginizi kısa ama çarpıcı sözlerle dile getirebilirsiniz. Instagram, WhatsApp, Facebook ve X gibi sosyal medya platformlarında bu sözleri paylaşarak sevdiklerinizin kalbini kazanabilir ve beğeni yağmuru alabilirsiniz. Sizler için aşağıda birbirinden güzel Efkarlı Sözler 2025 sözlerini bir araya getirdik. Keyfini çıkarın!




Hayat adanmak için değil yaşanmak içinmiş. Bunu sana adadığım hayatı mahvettiğinde anladım.
Gittin mi büyük gideceksin ayrılık bile gurur duyacak seninle.
Defolu şehirlerde ihraç fazlası kadınlarsa payına düşen senden önce öpülmüş dudaklarda sana dair cümleler aramayacaksın.
Gecenin zifirisinde tozpembe hayallere dalmak aşkın en yalın hali olsa gerek.
Sustuğun anlar değil yutkunmak zorunda kaldığın anlar rahat bırakmaz.
İnsan iki insanın yüzünü unutmaz; ihtiyaç anında yanında olanı zor zamanda yalnız bırakanı.
Şurama batan diyor şair. Şurama batana özlem demeselerdi bıçak derdim.
Rengârenk hayallerimiz vardı ama kapkara hayatlarımız ağır bastı.
Çok pahalısın ulan mutluluk.
Her gün biraz daha artan sensizliğe kafa tuttum. Ama mutlu ol seni unutamadığım yerde kendimi unuttum.
Gidecek yerin kalmadığında zoruna gider hayat.
Biliyorum imkânsızdı ama ben mucizelere çok inanmıştım. Yazık.
Var bir canımın acısı içime atıp içimden atamadığım.
Görünürde bir kusurumuz olmasa da birader. Kalbimizin damarları arkasında müebbet yemiş hayaller.
Yolların uzaklığı fark etmezdi seven yürek için. Bahaneler üretiyorsa gel vazgeç. Değmez üzülmeye yalan bir sevda için.
Garibim namıma Kerem diyorlar, hastayım derdime verem diyorlar. Aslımı eller almış haram diyorlar Maraşlı Şeyhoğlu satılmışım ben.
Beni yıpratan hayatın kahpeliği değil, insanların sahteliği.
Ona sor bakayım! Küstüğümü biliyor muymuş? Yoksa kendi kendime mi gelin güvey oluyormuşum!
Yüzümün hep gülüyor olması yorgun olmadığım anlamına gelmez.
Ne gülünecek halime ağlıyorum ne de ağlanacak halime gülüyorum. Ne yaptığım belli değil beni bırakın siz devam edin.
Tenine dokunabilmek mi? Hâşâ! Gözüm göz menziline girsin yeter. Hadi düş düşlerime; tutmayana aşk olsun.
Yalnızım. Çünkü herhangi biriyle değil beklediğime değecek kişiyle devam etmeliyim bu yola. Can Yücel
Tespih gibi oldu acılarım çektikçe başa dönüyorum.
Tek dileğim ne biliyor musun? Gözlerimi kapamış senli hayaller kurarken gözlerimi açtığımda yanımda olman.
Bazen doğruyu bilse bile yanlış anlamak ister insan.
Dökmeye niyetim yok içimi zaten zor sığdırdım!
Seni içimde yaşatmak için neleri öldürdüm bir bilsen.
Gülmek her zaman mutlu olmak için değildir. Bazen öyle gülmeler vardır ki; en büyük acıları gizlemek içindir.
Beni benden alan şarkılar yapmışlar ama seni oradan alıp buraya getireni hala yok.
Ben umutlarımı boş kovanlara doldurdum. Acemidir aldığım nişanlar ben her aşkta kendim vurdum.
Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.
Cesaret bir gaz pedalıdır ve korku da bir fren; hedefinize giderken ikisine de ihtiyacınız vardır.
Hayat: yaşayamadığımız belkiler yaşadığımız keşkeler ve içimizde tuttuğumuz neyselerden ibaret.
Bazen gözlerden yaş akmaz kalp ağlar sadece.
Sonra geldin güldün papatya tarlası oldu çorak topraklar.
Ben sadece üzgün olmaktan bıktım. Bir süreliğine başka bir şey hissetmek istiyorum.
Ucuz insanların üzerine kurulan hayaller size pahalıya patlar.
Yüreğiyle gelmeyen bahanesiyle gelir.
Etrafım çok kalabalık ama hepsi merhabalık.
Ömrünü verecekmiş gibi hayatınıza girenler ömrünüzü alır giderler.
Olmayacak insanlarla kalıbını aşan hayaller kuruyoruz. Ama unutuyoruz. Ağaçtan maşa aptaldan paşa olmaz.
Bugün yine efkârım var dokunmayın bana. Küçük bir çocuk gibi huysuz ve çekilmezliğim. Her şeyden herkesten hatta canımdan bezmişliğim var.
Aslında söylediklerimden çok sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok sustuklarıma kulak verin.
Mutsuzluk mutluluktan daha yaygındır. Kabullenmesi zor ama böyledir.
İlk bakışta âşık oldun oldun adamım yoksa ikinci bakışta kimin ne mal olduğunu anlarsın.
Bakma ağır başlı dik kafalı asi sözlü olduğuma. Sol yanımda hep garip bir çocuk ağlar benim.
Hiçbir harfi sensiz bir cümleye kurban etmedim.
Parlatıcıyla aydınlanmaz gelecek fön çekince düzelmez hayat ve fondötenle kapanmaz yaralar.
Ben küçükken sinekleri yakaladıktan sonra kanadını kopartıp suda boğan insandım. Tabi ki bana zararın dokunduğunda benden korkabilirsin.
Gitsem ayrılık kalsam yalnızlık.
Her erkeğin göz bebeklerine gömülen bir kız vardır içinde olmayan ama efkârlanınca var olan.
Seni sevmeyene asla sabır gösterme! Çünkü sabrının adı yüzsüzlük fedakârlığın adı eziklik sevginin adı kişiliksizlik olur.
Başkalarının hatalarından ders alın. İnsan bütün hataları kendi yapacak kadar uzun yaşamıyor.
Tutacak bir el bulamazsak bizde elimizi cebimize sokar yürürüz. Sıkıntı yok.
Seni hala nasıl sevebildiğimi anlayamıyorlar. Uğraşmayın boşuna ben bile bilmiyorum diyorum.
Söylesene bıraktığın düşü şimdi kim büyütecek?
Birini ne kadar çok seversen sev hayat onu senden o kadar uzaklaştırır.
En son utanacağın şey ağlamak olsun.
Bunca vefasızlıktan sonra bazılarının ederi kalmadı artık gönlümde. Kaça deseler hiçe sayarım.
İkimizi bir kefene saralar, bir kabirde sır olalım sevdiğim.
Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.
Denize kıyısı var sanki yüreğimin hep serin hep rutubetli.
Bilemezsin kim dost kim düşman. Bazen tuttuğun eldir seni arkadan vuran.
Bazen susmak gerekiyor acı dolu hayatı anlamak için.
Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer benimle yeniden tanış.
Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.
Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.
Ben yağmur yüklü bir bulutum kime çarpsam ağlarım.
Yolcu denmez her gidene herkes o yolun taraftarı olmayabilir. Hiçbir sürgün gittiği yolu sevmez mesela.
Yazdıklarımı okuyabilecek milyonlarca insan varken onları yazarken ne hissettiğimi anlayabilecek bir tek sen varsın. Bırak öyle de kalsın.
Gönlüm deniz değil ki efkarım sahile vursun.
Sahtekâr çıkarken dürüst sandıklarımız acı sözler etmiş arkamızdan ağzını balla kapattıklarımız. Hepsi mız mız… Kötü konuşmuş ardımızdan adını iyi andıklarımız kurtlanmış topladığımız fındıklarımız.
Sanki bir şeyleri unutamayacak kadar eskimiş içim!
Erkeklerin kalpleri yerine cüzdanlarında yaşayan kadınlar ruhları yerine kalçalarının okşanmasına razı olmak zorundadır.
Denize ilk kez giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni. Boğulacakmışım gibi.
Bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmemiz gerekir. Hayallerimizden bile.
Sevebiliyorum ama doğru insanı denk getiremiyorum.
Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya, yağmursan ıslanmaya, soğuksan donmaya geldim.
Umut; insanın vazgeçemediği illüzyon. Aynı anda en büyük güç ve en büyük zayıflık kaynağınız.
Bir zamanlar aklımdan çıkmayan sen şimdi geçmiş zamanda biri olarak anlattığım oldun.
Aklıma geldiğinde hala gözleri dolan bir insanım. Sen beni çoktan unutmuşsundur diyorsun.
Kabullenmek kendi mezarına toprak atmak gibidir bazen.
Düşme; düşünce sahili olmayan bir deniz olur dünya. Sığınacak bir liman bulamazsın.
Bütün aşklar bir mucize olarak başlar ve çoğunlukla bir kâbus olarak sona erer.
Dönüp dolaşıp zurnanın zırt dediği yere geliyorum. Neyse bir zırt alayım sol kulağa.
Efkarın demir attığı liman yürektir.

Diğer Güzel Sözler Yazıları