Etkileyici Sözler

Sendeyim.com olarak 2025 yılında sizler için anlam dolu ve etkileyici Etkileyici Sözler derlemelerini hazırladık. Bu en yeni Etkileyici Sözler ile duygularınızı en özel şekilde ifade edebilir, sevginizi kısa ama çarpıcı sözlerle dile getirebilirsiniz. Instagram, WhatsApp, Facebook ve X gibi sosyal medya platformlarında bu sözleri paylaşarak sevdiklerinizin kalbini kazanabilir ve beğeni yağmuru alabilirsiniz. Sizler için aşağıda birbirinden güzel Etkileyici Sözler 2025 sözlerini bir araya getirdik. Keyfini çıkarın!




Biliyorum, sığmazsın hiçbir yere bu sevdayla, dünya sana dar. Ama dayan gönlüm! Dayan ki her gecenin mutlaka bir sabahı var.
Ne bir savcı kalırdı ne de bir yasa şu insanoğlu önce kendini yargılasa…
Yolunu değiştirmeden gittiğin sürece, ne kadar yavaş gittiğinin bir önemi yoktur.
İyi insan lafın üstüne gelir demişse eskiler ve ben sürekli seni konuştuğum halde gelmiyorsan; demek ki iyi bir insan değilsin.
Gerek yok her sözü, laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana.
Üzgünüm diye başlayan bir cümle duyarsanız şayet, hazır olun cümlenin sonunda üzgün olan tek kişi siz olacaksınız.
Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasır gibidir. Ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. İki yolda da tek bir gerçek olacak; canın çok ama çok acıyacak.
Aşkın her halini gördüm, artık ne hali varsa görsün.
Ne hasta bekler sabahı, ne taze ölüyü mezar, ne de şeytan bir günahı, seni beklediğim kadar.
Hiçbir harfi sensiz bir cümleye kurban etmedim.
Hayat, çatlak bardaktaki suya benzer içsen de tükenir içmesen de, bu yüzden hayattan tat almaya bak: Çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da.
Gül biraz; bunca keder, bunca gözyaşı dinsin, gül biraz; şu gök kubbe kahkahanı işitsin. Her gidenin ardından koşmaya değmez hayat, gelecekleri bekle, gidecek varsın gitsin.
Bir merhaba yeterdi tanışmamıza, yüreğinde aşk kadar cesaret olsaydı.
Gözler yaşarmadıkça gönüllerde gökkuşağı oluşmaz.
Tenine dokunabilmek mi? Hâşâ! Gözüm göz menziline girsin yeter. Hadi düş düşlerime; tutmayana aşk olsun.
Bütün iyi şeyler güler. Yalvarırım gülmeyi öğrenin.
Ne demiş şair. Mutluluğu benimle bulan benimdir gerisi misafir.
İnsan, evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar.
Güneş demişken, ellerini çok seviyorum.
Sen ülkemin yaz geceleri gibisin.
Uçurtmalar rüzgâr gücü ile değil o güce karşı koydukları için yükselirler.
Salatalığın kabuğunu soymak, onun hıyar olduğu gerçeğini değiştirmez.
Başını daima dik tut unutma başı eğik olanın celladı çok olur.
Sen böyle güzelken bana söz düşmez bakma, şiirler yazdığıma.
Hayata karşı ilk küskünlüğümüz, yanımızda sandığımız kişileri, karşımızda görmemizle başlar.
Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz âşıktınız.
Giden gitmiş, hüznü ayaklandırmak boşuna.
Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük!
O kadar güzel unutmuştun ki beni, hatırlatmaya kıyamadım.
Lanet olsun. Ne muazzam şey seni sevmek!
Elimde olsa sesine sarılırdım.
Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur.
Başkasının önünü aydınlatırken kendi yolumuza da ışık tutarız.
Eğer aç ve kimsesiz bir köpeği alıp bakar ve rahata kavuşturursanız sizi ısırmaz. İnsan ve köpek arasındaki temel fark budur.
Aydınlık neyin oluyor senin, gökyüzü akraban filan mı? Beni bulur bulmaz gözlerin şimşek çakıyorum yalan mı?
Belki hiç bir şey yolunda gitmedi ama hiçbir şey de beni yolumdan etmedi!
Boğazıma takıldı sevdan. 3 kere sırtıma vur helal de; alışık değilim harama, ondan olacak herhalde.
Bugün her zamankinden farklı bir şey yapayım dedim olmadı yine sana defalarca âşık olup seni düşündüm.
Alt yapısı olmayan bir şehir gibiyim. Ne zaman hüzünlensem gözlerimi su basıyor. Ve ne zaman seni düşünsem, kalbimin trafiği aksıyor.
Toplumun genelinin neler döndüğünden haberi yoktur. Hatta haberi olmadığından bile haberi yoktur.
Bugün dünyayı istediğin renge boya, bu rengi insanlara tüm sevginle dağıt, kendini sevginin bir rengi diye tanıt, çünkü senin varlığın sevgiye en güzel kanıt.
Biz birbirimize dönmüş iki ayna gibiyiz. İçimizde binlerce olsa da görüntümüz biz sadece birbirimizi görürüz.
Aşk; kelime değil bir cümledir. Kurmak içinse, özneyle yüklem değil, iki yürek gerekir.
Ne kadar seversen, o kadar sevilirsin derken kafan mı güzeldi.
Birçok insan mutluluğu, burnunun üstünde unuttuğu gözlük gibi etrafta arar.
İnsan geride bıraktıklarını özler, sahip olduğundan sıkılır, ulaşamadığına tutulur. Genelde ulaşılmaz olan hep aşk olur.
Gönlümün meclisinde herkes konuşsun istemem, kimse müdahale etmesin aşka. Yer gök şahidimdir ki siyasi görüşüm yoktur senden başka.
En ağır işçi benim; gün yirmi dört saat, seni düşünüyorum.
Aşk bir uçurumdan düşmek gibidir, bunun için sevgiliye “yar” denilir.
2 duble rakıdan sonra herkes herkesi sever, söyle ona beni kahvaltıda sevsin.
Gel beraber alalım nefesimizi sevdiğim. Sensiz boğazımdan geçmiyor.
Hayat yolunda çıplak ayakla dolaşma hayal kırıklarım ayağına batabilir.
Gençliğimi sadaka verdim şu dilenci yıllara.
Aslında her insan bir romandır ve biraz kahramandır. Gün gelir anlar ki, harcadığı tek şey hayalleri değil, zamandır.
Öyle bir gel demelisin ki, mesafeler anlamını yitirmeli.
Bu kadar yürekten çağırma beni. Bir gece ansızın gelebilirim. Beni bekliyorsan, uyumamışsan, sevinçten kapında ölebilirim.
Kalp midir insana sev diyen yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek; bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
Bana kalsa gökyüzündeki tüm yıldızlar yerine bütün insanlara senin gözlerinde ışıldayan bir çift yıldız gönderirdim.
Yağmalandı kalbim, ömrüm, her şeyim. Kurşuna dizdiler anılarımı, yenik düştüm bu savaşta neyleyim, bir mezar nasılsa işte öyleyim.
Özür dilerim seni kendime bile anlatamazken başkalarına nasıl tarif ederim.
Ya farkıma vardığında, farkın kalmamış olursa?
İçine attıkların kederindir. İçinden atamadıkların kaderin…
İçin ağlasa da kim duyar seni? Kim anlar dışarıdan olup biteni? Leyla’nın yüzünü görenler bilir: Mecnun’un kalbine batan dikeni!
Başkalarının senin hakkında ne düşündükleri konusunda endişe duyduğun sürece, onlar senin sahibindir.
Bazı anlar vardır unutamazsın. Tekrarını istersin ama pozisyon kaçmıştır.
Benim şiirlerim çay kokar, düşlerim sade sen. Demlikte nefesin, bardakta gamzen…
Aşk davaya benzer, cefa çekmek de şahide Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki!
Kötü bir işin en gizli şahidi vicdandır.
Öyle güzel bakardı ki, sadece beni gördüğünü zannederdim.
Ben sende tattım aşkı sevdayı ben sende anladım birini sevip onun olmayı bu bendeki sen hep yaşayacak.
Bir kere sevdaya tutulmaya gör; ateşlere yandığının resmidir. Aşık dediğin, mecnun misali kör; ne bilsin alemde ne mevsimidir.
Seveceksen öylece sev. Ne kusursuz insan ara ne de insan da kusur. Elif Şafak
İnsanlarla uzun süre yaşayamıyorum. Sonsuzluğun payından bana biraz yalnızlık gerek.
Aşk; görmekten çok özlemeyi sever, dokunmaktan çok düşlemeyi. Ve aşk öyle haindir ki; nerde imkânsız varsa gider onu sever.
Olgun bir adamı dost edinmek isterseniz, eleştirin; basit bir adamı dost edinmek isterseniz methedin.
Dudağında yangın varmış dediler, ta ezelden yayan koşarak geldim. Alev yanaklara sarmış dediler, sevda seli oldum; taşarak geldim.
Bir gül kadar güzel ol ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.
Tercihleriniz umutlarınızı yansıtsın korkularınızı değil.
Göğü kucaklayıp getirdim sana, kokla açılırsın.
Kasımda aşkı bulamadık, kapıyı aralık bıraktık.
Peşinden gidecek cesaretin varsa, bütün hayaller gerçek olabilir.
Bazı insanların kaderi istiridyeye benzer, kalplerinde sakladıkları bir inci için, köklerinden sökülürler.
Nankör insan her şeyin fiyatını bilen hiçbir şeyin değerini bilmeyen kimsedir.
Gözyaşlarını, çocukların erişmeyeceği bir yere saklayın.
İnsan sevmeye başladı mı, yaşamaya da başlar.
Bizi biçimlendiren hayatımızdaki olaylar değil, bu olaylar karşısında geliştirdiğimiz inançlardır.
Hava soğuk, umutlar uzak. Demek ki bugün de içimizi çay ısıtacak.
Gittiğin yerde boşluk dolduran değil, gittiğin zaman boşluğu doldurulamayan ol.
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan benimle meydan oku her çaresizliğe benimle uyu, benimle uyan birlikte varalım on üçüncü aylara.
Bir kalbiniz vardı, onu hatırlayınız.
Eğer her zaman yaptığını yaparsan, her zaman elde ettiğinin aynısını elde edersin, daha fazlasını değil.
Bir gün gelir de unuturmuş insan en sevdiği hatıraları bile. Bari sen her gece yorgun sesiyle, saat on ikiyi vurduğu zaman, beni unutma. Çünkü ben her gece o saatlerde seni yaşar ve seni düşünürüm.
Kirli bir çocuk yüzüyüm kapında; ama dünyanın en temiz gözleriyle bakıyorum sana. Şeker değil istediğim, yüreğini koy avuçlarıma.
Terk etmedi sevdan beni, aç kaldım, susuz kaldım, hayın, karanlıktı gece. Can garip, can suskun, can paramparça… Ve ellerim, kelepçede, tütünsüz uykusuz kaldım, terk etmedi sevdan beni.
Seni soruyorlar. Öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi? İkisi de imkânsız değil mi? Çünkü biliyorum asla geri dönmezsin. Ve biliyorsun sen benim için asla ölmezsin.
Benim sevdiğim renk senin gözlerinde kaldı.
Dünyadaki hiçbir çıkar, verdiğiniz sözü tutmamaya veya kendinize olan saygınızı kaybetmeye değmez.
Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık ”sevda” da boğulur.
İki damla gözyaşı düştü gülüme, sonra kurudu tuzu kaldı geriye, denizleri aşıp aşkıma yol aldı bir umutla yeşerip tekrar açacak diye.
Avucu kadar yüreği olmayan insanları kürek gibi dili var…

Diğer Güzel Sözler Yazıları