İngilizce Atasözleri

Easy come, easy go. Kolay gelen, kolay gider.

A chain is only as strong as its weakest link. Bir zincir ancak en zayıf halkası kadar dayanıklıdır.

God defend me from my friends; from my enemies ı can defend myself. Tanrı beni dostlarımdan korusun; düşmanlarımdan kendimi koruyabilirim.

The squeaky wheel gets the grease. Gıcırdayan teker yağı alır.

Hope for the best, but prepare for the worst. En iyisini umut et ama en kötüsü için hazırlan.

Necessity is the mother of invention. Gereklilik icatların anasıdır.

Keep your friends close and your enemies closer. Dostlarını yakın, düşmanlarını daha yakın tut.

Good things come to those who wait. İyi şeyler bekleyenlerin (sabredenlerin) başına gelir.

If it ain’t broke, don’t fix it. Kırık değilse, tamir etme.

Don’t bite the hand that feeds you. Seni besleyen eli ısırma.

Absence makes the heart grow fonder. Ayrılık kalbi sevgiyle doldurur.

You can lead a horse to water, but you can’t make him drink. Bir atı suya götürebilirsin, ama içmesini sağlayamazsın.

Bad news travels fast. Kötü haber tez ulaşır.

Unless the human well dries, it does not miss its water. İnsan kuyusu kurumadıkça suyunu özlemez.

Two wrongs don’t make a right. İki yanlış bir doğru yapmaz.

Actions speak louder than words. Hareketler sözlerden daha yüksek sesle konuşur.

People who live in glass houses should not throw stones. Camdan evlerde yaşayan insanlar taş fırlatmamalıdır.

There’s no such thing as a free lunch. Bedava öğle yemeği diye bir şey yoktur.

The grass is always greener on the other side of the hill. Tepenin diğer tarafında çim her zaman yeşildir.

The pen is mightier than the sword. Kalem kılıçtan keskindir.

Little pitchers have big ears. Çocuklar her şeyi duyar ve anlar.

You can’t make an omelet without breaking a few eggs. Birkaç yumurta kırmadan omlet yapamazsın.

If you can’t beat ’em, join ’em. Eğer yenemiyorsan, onlara katıl.

You can’t always get what you want. Her zaman istediğini alamazsın.

A watched pot never boils. İzlenen demlik kaynamaz.

Practice makes perfect. Pratik mükemmelleştirir.

When in Rome, do as the Romans. Roma’da Romalılar gibi yap.

If you want something done right, you have to do it yourself. Bir şeyin hallolmasını istiyorsan kendin yapmak zorundasın.

Discretion is the greater part of valor. Cesaretin büyük bir kısmı basirettir.

Beauty is only skin deep. Önemli olan ruh güzelliği.

When the going gets tough, the tough get going. İşler zorlaştığında, sert olan yol alır.

Fortune favors the bold. Şans cesur olanı kayırır.

God helps those who help themselves. Kendine yardım edenlere Allah da yardım eder.

All good things must come to an end. Her iyi şeyin bir sonu olmalıdır.

One man’s trash is another man’s treasure. Birinin çöpü diğerinin hazinesidir.

Don’t put all your eggs in one basket. Tüm yumurtalarını aynı sepete koyma.

A penny saved is a penny earned. Biriktirilmiş bir kuruş, kazanılmış bir kuruştur.

A barking dog never bites. Havlayan köpek ısırmaz.

The early bird catches the worm. Erkenci kuş solucanı (kurdu) yakalar.

Beauty is in the eye of the beholder. Güzellik bakanın gözündedir.

A Picture is worth a thousand words. Bir resim binlerce kelimeye değer.

Ignorant people ask questions that readers cannot answer. Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar.

Better late than never. Geç, hiçbir zamandan daha iyidir.

Don’t try to walk before you can crawl. Emeklemeden koşmaya çalışma.

You can’t judge a book by its cover. Bir kitabı kapağına bakarak yargılayamazsın.

Never look a gift horse in the mouth. Hediye atın dişlerine asla bakma.

Beggars can’t be choosers. Dilenciler seçici olamaz.