Kazık Atan Arkadaşlara Sözler
Uzun süredir telefonum çalmadığına göre, dostlarımın keyfi yerinde.
Yapında bozukluk varsa benden mimarlık bekleme!
Düşmandan dost, ayıdan post olmaz.
Ben düşmanlarımı dostlarımı tanıdıkça öğrendim. Saymadım sırtımda ki yaraları ama sırtıma bakmayı dostlarımdan öğrendim.
Ne geliyorsa dostumuzdan geliyor; düşmanımızın bize gücü yetmiyor! Çok şükür.
Dış görünüşe aldanmayın! Adam görünüp kitabini yazmış bir dünya yavşak var.
Şimdi sahne senin devam et. Ama sıra bana gelmesin. Dua et.
Değer verdiğin kadar; kazık yiyorsun.
Öyle değil işte canım kardeşim, düşman kör nişancıdır da, dost bilir nerden vuracağını.
Can ciğer dostumun yolunu gözlediğim yolda, o gelecek diye yolumu değiştireceğim hiç aklıma gelmezdi.
Allah herkesi; aşkın vasatından, işin kesatından, dostun fesadından korusun.
Düşmanımın kalleşliği değil; kardeşlerimin arkamdan vurması canımı yakar!
Sahte dost sabun gibidir elini yüzünü temizler ayağını kaydırır.
Zehirden şifa, soysuzdan vefa beklersen alemden şeklini, nüfustan ismini düşürürler.
Kimin yarasına merhem olursan ol. İyileştiği an seni bir kenara atacaktır. Bu hep böyle.
Şu zamanda ne dost belli ne de düşman, herkes menfaatince insan.
Kahve gibi olmalı insan. Kahve gibi dostları! Bir de onlar az olur ama damaktaki tatları hiç unutulmaz.
Karanlıkta yürürken gölgen bile seninle değil!
Kardeş dedik. Yarı yolda bırak demedik.
Dostlarını tanımak mı istiyorsun? Hata yap!
Dostun iyisi güzel günde değil zor günde belli olur.
En basit yalanları gözüme bakarak söyleyen ahmaklar tanıdım. Bense onların cahil cesaretlerine ve kuş beyinlerine hayrandım!
İnsanları tanıdıkça hayvanları daha çok seviyorum.
Bazı insanlara dost diye sarılırız ama anlarız ki dost değil sadece posttur.
Etme sırtını duvardan başkasına emanet; en kralının bile içinde vardır bir nebze ihanet.
Ben dostlarımı hiç satmadım. Çünkü ya beş para etmez çıktılar ya da paha biçilmez.
Vefasız dostluğa kalleş zamana, gülmek istiyorsun bırakmıyorlar! Abdurrahim Karakoç
Gördüğü desteği, yapılan iyilikleri unutan, vefasız davranabilen insanlar benim gözümde anında yerle bir oluyor. Bunu affedemiyorum çünkü benim dostluk anlayışım köpek gibi bir vefa duygusundan geçer.
Maceraya gerek yok. İlk kazığı atan ikincisini daha sağlam atar.
Bana atılan kazıkların hepsini saklıyorum. Gün gelir de kazık atanlar geri dönerse, onları oturtacak bir yerim olsun.
Öyledir bu işler. Menfaati bitenin muhabbeti de biter.
Dostunu severken ölçülü sev. Belki bir gün düşmanın olabilir. Dargın olduğun zaman da ölçülü ol ki bir gün dost olursun. Sonra da yaptığına pişman olursun. Hz. Muhammed
İt diye aşağıladığınız hayvanın dostluğu dost sandığınız hayvanlardan daha iyi.
Yediğim kazıklara bir afiyet olsun demediğiniz kaldı lan! Bu mu arkadaşlık, dostluk?
Tabi ki de en sevilen sensin, bulunduğu ortama göre renk değiştiren bukalemun seni.
Dostlarınla öyle yaşa ki düşman olduğunda hakkında söyleyecek sözleri olmasın. Düşmanlarınla öyle yaşa ki dost olduğunda yüzün kızarmasın.
Lüzumsuz insanlarla aynı ekmeği paylaştığıma bir gün utanacağım hiç aklıma gelmemişti.
Düşman kelimesinin anlamını dost sıfatını taşıyanlardan öğrendim.
Sen benim dostum olacağına adam gibi düşmanınım demesini bilemeyecek kadar yüreksizmişsin.
Dostum dediklerinizi iyi seçin. Bir gün ne olacağını hiç bilemezsiniz.
Neden sonra farkına varıyorsun, etrafındaki korkunç ıssızlığın; yar olsun dost olsun ne arıyorsun, adresi belli mi vefasızlığın? Cahit Sıtkı Tarancı
Bana attığın kazıkları saklıyorum. Döndüğünde oturacak yerin olsun diye!
Keyfimiz bize kalsın kahyası da arkamızdan iş çevirenlere kaysın.
Dostuna kazık attığını zannedenler asıl o kazığı kendi şereflerine sapladılar ama haberleri yok!