Statü İle İlgili Sözler

Statü sahibi olamamış bireyler toplumların gözünde birer “hiç” tir, onlara sert muamele edilir, renkli kişilikleri görmezden gelinir ve kimlik­leri horlanır.

Depresyon, veba gibidir. Statü dinlemez ve kaliteli evlerde yaşayanları vurduğu kadar orta veya ortanın altındakileri de vurur.

Varlık, statü ve güç kültürümüzde çok güçlü birer mutluluk sembolü hâline gelmişlerdir.

Sizin sosyal statü olarak adlandırdığınız şey sermayenin ve eğitimin meydana getirdiği bir ayrıcalıktır. Fakirler ve eğitimsizler de bedensel emek sarf ederek rızklarını çıkarabiliyor.

Mevki, insanın ya iyiliğini ya da kötülüğünü ortaya çıkarır. Francis Bacon

Aşağıda olan kimse, düşmekten korkmaz. Aristoteles

Gelir ve statü uçurumlarının muazzam olduğu toplumlarda, diyor Richard, “Bazı insanların son derece önemli, diğerlerinin ise hiç mi hiç önemli olmadığı” gibi bir his doğuyor. Bu his sadece dipteki insanları etkiliyor değil. Eşitsizliğin çok fazla olduğu toplumlarda herkes kendi statüsünü çok fazla düşünmek zorunda kalıyor. Konumumu koruyabilecek miyim? Beni tehdit eden kim var? Düşersem nereye kadar düşebilirim? Sırf bu soruları sormak dahi -eşitsizlik arttıkça bunları sormak zorunda kalıyorsunuz- hayatımıza gitgide daha fazla stres bindiriyor.

Büyük adamlar, ne kadar yüksek olursa olsun, bir taraflarıyla küçük adamlara benzerler. Blaise Pascal

Statü, para unvanla tatmin bulamıyoruz. Şeyler ve nesneler üzerine inşa ettiğimiz bir kimlik hep aç ve boş kalacaktır.

Para, toplumsal statü, plastik cerrahi, güzel evler, iktidar konumları bunların hiçbiri size mutluluk getirmez. Uçup gitmeyen gerçek mutluluk sadece serotonin, dopamin ve oksitosin sayesinde olur.

Aptallara göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil başta olmak üzere 8’den fazla kategoriye ayrılırlar. Halbuki olay kadar komplike değildir. İnsanlar sadece 2’ye ayrılırlar: İyi insanlar ve kötü insanlar. Albert Einstein

Dilin, toplumun bütün üyelerince eşit olarak paylaşılan ortak bir tedavülün var olduğu düşüncesi bir yanılsamadır. Her gerçek dil, hiçbir suretle tek bir homojen dil topluluğu içinde birleştirilemeyen ve sınıf, bölge, cinsiyet, statü vesaireye göre değişen son derece karmaşık bir söylemler dizisidir.

Sosyal statüsüne göre dostluk kurmak, çıkar arkadaşlığı kurmaktır. Gerçek dostluk statü kabul etmez. Dostlukta, kast sistemi olmaz!

Bir insanın değerini öğrenmek istiyorsanız, onun kendisinden aşağı seviyede olan kimselerle ilişkilerini inceleyiniz. P. Pecaut

Ülkemizin her tür ilişki için yasal statü yaratması gerekiyor ve ben bunun için savaşacağım. Çabucak bir mega-histerinin oluşacağını biliyorum, ancak eşcinsel olmaktan gurur duyuyorum. Edgars Rinkevics

İnsanı, mevkii yükseltmez, mevkii insan yükseltir. Jean-Jacques Rousseau

Beni en çok kışkırtan şey, statü yüzünden yapılan ayrımlara tanıklık etmek oluyor. Goethe

Bana iyi davranan ama garsona kaba olan birine güvenmiyorum. Çünkü o pozisyonda olsaydım bana da aynı şekilde davranırdı. Muhammed Ali

Araba bir statü göstergesi olmaktan çıkabilir ve otomobil pazarı metalaşabilir.

İnsanlar kendilerini davranışlarıyla değil sahip oldukları statü sembolleriyle ölçmeye başladıklarında, bu sadece sığ olmaları değil, sevimsiz insanlar olmaları anlamına da gelir.

Huzur içinde, hep birlikte, statü farkı gözetmeden, düşmanlık olmadan, kardeş sevgisiyle birleşmiş olarak dua edelim.

Bizi yararsız şeyleri kullanmaya zorluyorlar ve bu nesnelerin amaçları hayat standardımızı yükseltmek değil, insanlar onları moda veya statü sembolü oldukları için kullanıyor.

Koltuk kişiyi değil, kişi koltuğu yüceltir. Niccola Machiavelli

Zeki bir kimsenin statü ve güce göz dikmemesini kavrayamıyorlar.

Gösterişçi tüketim teması modern toplumda nasıl kocaların sosyo-ekonomik statü edinme, eşlerinin ise elde edilen bu statüyü sergileme görevleri olduğunu anlatır.

İnsanlarımız izleme işini televizyon seyrederek ve internette gezinerek yaptığından, statü paranoyası güçleniyor. Reklamlar daha fazlasını istememiz için yem olarak kullanılıyor; açgözlülük hepimize altın tepside sunuluyor.

Bir statü, mevki veya toplumsal konum sahip olunacak ve sonra sergilenecek maddi bir şey değildir; tutarlı, süslü ve ustaca dile getirilen bir davranış kalıbıdır.

Mutluluk dışsal koşullara bağlı değildir, içimizde ne hissettiğimizle ilgilidir. İnsanlar zenginlik ve statü gibi dışsal başarıların peşinde koşmaktan vazgeçmeli ve kendi iç dünyalarıyla bağ kurmalıdır.