Cenap Şahabettin Sözleri

Halkı yönetme hususunda gençlik yaş değil baş meselesidir.

İpeği yapan böcek değil de, giyen kadın gururlanır.

Her şeye gülmek deliliktir. Hiç gülmemekse akılsızlıktır.

Bir kitap ilmi var birde hayat ilmi, olgun insan herhâlde ikisine de vakıf olan oluyor.

Elinden geleni yapmadığın müddetçe şikâyette haksızsın.

Herkesi aydınlatmak isteyen öğretmeler mum gibi erimeye razı olmalıdırlar.

Eski zamanın sağlam Müslümanları ”Başımız şeriata bağlı” diyenlerdi. Şimdi sağlam kanunlarda ”Başımız gelişmeye bağlı” diyenlerdir.

“Elinden geleni yapmadığın müddetçe umduğunu bulamadığından şikâyette haksızsın.” Her ne iş olursa olsun, insan elinden geleni yapacak; sonra neticesini bekleyecektir.

İnsanlığa karşı yapılan haksızlıklara ses çıkarmayanlar, bu haksızlık nedeniyle cebini ve midesini dolduranlardır.

“Yüksek fikirlere hizmetkâr olmayan, hakkı ile âmir olamaz” Başkalarını yönetenler, iyi ve doğru fikirlerin sahibi ve uygulayıcısı değillerse, yanlış yönetirler.

Yer yaşlandıkça dertleri artıyor, insan gibi.

Doğruyu söylemek değil anlatmak güç imiş.

Şüphe yolu inkâra açılır. Yarabbi iman ne büyük kuvvet istiyor.

“Ancak cücelerdir ki küçüldüklerini hissetmezler.” Onurlu ve gururlu insanlar, küçük düşmemek ve küçülmemek için, her adımlarını dikkatli atmalıdırlar.

Aşk yolunun garip yokuşları ve inişleri vardır. Çıkarken baş döner, inerken gönül bulanır.

“İyi giyin ama dikkat et ki kostümün senden üstün olmasın.” Her insanın kendi yaşam koşullarına uygun bir giyim tarzı olmalıdır.

Hürriyet sahasında kadınlar öyle geniş adımlar atıyorlar ki bu gidişle sakal ve bıyık miskinlik simgesi olacak.

Yoksul, çaresiz ve imkânsız olduğu; zengin ise karnı tok, sırlı pek olduğu için gerek duymadığından, her ikisi de, iyi ve güzel duygular ortaya koyamazlar.

Gerçeklik güneşini örten tek bulut menfaattir.

Hiçbir gün yoktur ki her şiddette ışığa dayansın Her göz hoşuna gitmeyen ışığın sönmesini diler.

Çenesi düşmedikçe ihtiyarlar az söylerler. Zira hayat onlara sözün faydasızlığını öğretmiştir.

“Güzel fikir ihtiyarlamaz.” İhtiyarlamadığı için, ölmez de. Örneğin bir Mevlâna, bir Yunus dünya durdukça insanlar tarafından hatırlanmayacaklar mı?

İnsanın şansının kendisine yardımcı olması için insanın kendisinin de biraz çaba göstermesi gerekmektedir.

Hiçbir hükümet ya da devlet, halkını başıboş bırakmaz. An­cak, kendine güvenen ve akıllı yönetimler, bunu fazla hissettirmezler.

Bilmem hangi hükümdara: “ahali sefalet içinde yiyecekleri yok” demişler. ”Sefaletlerini yesinler” cevabını vermiş. Bu cümle saltanatı ne kadar zarif tarif eder.

Dinlemeyi bilmek konuşma sanatının yarısıdır. Ama kadınlar söz konusu olunca konuşmanın tamamı dinlememek oluyor.

İnananlar kadar inanmayanlarda bir şeye hizmet ederler. Asıl düşman kayıtsızlardır.

Kalp söze başlayınca akıl sağır olur.

Meşe gölgesinde filizlenen yosunların çoğu kendilerini meşe fidanı sanırlar.

Aşkın en tatlı parçaları başındaki ümit ve sonundaki hatıradır.

Yoksulluğun olduğu yerde; namus, şeref, onur, erdem fazla barınamaz. Yokluk, mertliği bozar.

Vesaire sözünü pek severim zihnimin ayıbını örttüğü için.

Söylenmemiş fikir yoktur, diyorlar. Bu söz doğru ise bile bundan sonra bütün insanlar susacak değil.

Biz bir adamı biraz alkışlamazsak unuturuz. Hafızamız avuçlarımızdadır.

Hakikati güneşe benzetirler; doğrudur: gözlerimizi yaralar korkusu ile çoğuna bakmayız.

Karga ne kadar adını değiştirse de, sesinden tanınır.

Dini yaşatan bilhassa ölümdür. Ölüme çare yok ise din de ölmez.

İyilik kuvvetin eserlerinden biridir. Hiçbir zayıf devamlı iyi olamaz.

Bazı adamlar başkasının hürriyetine engel olmadıkça kendilerini hür hissetmezler.

İnsanlar yalanla avutanı, gerçekle korkutana tercih ediyorlar.

Vicdan yalan söylemez ama sık sık yanılır ve yanıltır.

Çok sakladığımız yemek ekşimek suretiyle bizden intikam alır.

Günde bin doğru fikir göğsümüze çarpar da birine olsun yüreğimizi açtığımız nadirdir.

İnsana en güzel sıfatı ‘fani’ diyen vermiştir.

Ne bütün varını yiyip ölmüş vardır, ne her fikrini söyleyip susmuş.

Akarsu ne güzel hayat dersidir; Küçük engellerin üzerine köpürür de, büyüklerin yanından geçerken sus pus olur.

Fikir bazen mantığın dilemediğini söyler; fakat kalp mantığa daima kendi istediğini söyletir.

Dinsiz vardır ki isyanının nedenleri bir mabet teşkil eder.

Güzel fikir doğru olmasa bile hoşa gider.