APTT, kanın pıhtılaşma yeteneğini ölçen bir testtir. Kan pıhtılaşması, kan damarlarının hasar gördüğünde veya kesildiğinde önemli bir koruyucu mekanizmadır. Bu mekanizma, kanın akışını durdurarak kan kaybını önler ve yara iyileşmesine yardımcı olur. APTT testi, kanın pıhtılaşma faktörlerinin uygun çalışmasını kontrol etmek için kullanılır.
APTT testi, bir kişinin pıhtılaşma faktörlerindeki anormallikleri tespit etmek veya belirli bir tedavi veya durumun etkinliğini izlemek için yapılır. APTT testi, antikoagülan tedavi (kan inceltici ilaçlar) almakta olan hastalar, kanama bozukluğu olan hastalar veya ameliyat öncesi ve sonrası pıhtılaşma durumunu değerlendirmek için kullanılan yaygın bir testtir.
APTT Testi Nasıl Yapılır?
APTT testi genellikle bir laboratuvar ortamında yapılır ve kan örneği gerektirir. Test sırasında, bir sağlık uzmanı bir iğne kullanarak hastanın toplardamarından biraz kan alır. Kan daha sonra bir tüpe veya örnekleme şişesine yerleştirilir ve laboratuvar analiz için gönderilir.
Analistler, APTT testini gerçekleştirmek için reaktifler kullanır. Bu reaktifler, kanın pıhtılaşma sürecini simüle eden maddeler içerir. Test tüpündeki reaktifler, kan örneği ile karıştırılır ve daha sonra bir saat veya daha uzun süre boyunca inkübe edilir. Duraklama süresi sona erdiğinde, örnekteki pıhtılaşma süresi ölçülür ve sonuçlar incelenir.
APTT Sonuçları Nasıl Yorumlanır?
Aktive Parsiyel Tromboplastin Zamanı, genellikle saniye cinsinden ifade edilir. Normal APTT süresi 25-40 saniye arasında olmalıdır. Ancak, laboratuvarlarda kullanılan reaktifler ve referans aralıkları farklılık gösterebilir, bu nedenle hastaların sonuçları doktorları ile birlikte yorumlaması önemlidir.
Bir kişinin APTT sonucu normalden daha uzun ise, kanın pıhtılaşması daha uzun sürebilir veya kanama riski artabilir. Bu durum, bazı pıhtılaşma faktörlerinin eksik veya düşük seviyede olduğunu veya antikoagülan tedavi alındığını gösterebilir.
Öte yandan, APTT sonucu normalden daha kısa ise, kanın pıhtılaşma süresi kısalabilir. Bu durumda, kişinin kanı aşırı pıhtılaşma eğilimi gösteriyor olabilir ve bu durum, riskli olabilir ve pıhtılaşma bozukluklarına işaret edebilir.
APTT Testi Neden Yapılır?
APTT testi aşağıdaki durumlar için yapılmaktadır:
- Hafif veya ağır kanamaya neden olan herhangi bir nedenden şüphelenildiğinde.
- Antikoagülan tedavi almakta olan hastaların tedavi süresini izlemek için.
- Ameliyat öncesi değerlendirme ve pıhtılaşma durumunu değerlendirmek için.
- Kalıtsal olarak kanama bozuklukları olan hastalarda veya kanama bozuklukları riski altında olan hastalarda.
Sonuç olarak, APTT testi, kanın pıhtılaşma yeteneğini kontrol etmek için kullanılan bir laboratuvar testidir. Test sonuçları, kanın pıhtılaşma durumu hakkında değerli bilgiler sağlar ve pıhtılaşma faktörlerindeki herhangi bir anormalliği tespit etmeyi amaçlar. APTT testinin sonuçları, hastaların tedavilerini izlemek, pıhtılaşma riskini değerlendirmek ve kanama bozukluklarını teşhis etmek için kullanılabilir.
APTT (Aktive Parsiyel Tromboplastin Zamanı) testi, kanın pıhtılaşma yeteneğini değerlendiren bir tıbbi testtir. Bu test, hemostatik sistemdeki koagülasyon faktörlerinin işlevini inceleyerek, kanın pıhtılaşma zamanını ölçer. APTT testin sonuçları, kanın pıhtılaşma sürecinin normal olup olmadığını belirlemeye yardımcı olabilir ve çeşitli kanama bozukluklarının tanısında ve izlenmesinde önemli bir rol oynar.
APTT Testi Nasıl Yapılır?
APTT testi, uzman laboratuvar teknisyenleri tarafından gerçekleştirilen bir kan testidir. Bu test için genellikle bir kan numunesi alınır ve çeşitli kimyasallar kullanılarak pıhtılaşma süreci taklit edilir. Bu kimyasallar, kanda bulunan koagülasyon faktörlerini aktive eder ve trombin oluşumunu başlatır. Sonuç olarak, kanın pıhtılaşma zamanı ölçülür.
APTT testi için alınan kan numunesi, öncelikle antikoagülanlarla karıştırılır ve daha sonra laboratuvar prosedürleri kullanılarak test edilir. Bu testin sonuçları, normal değerlere göre belirlenir ve genellikle saniye cinsinden ifade edilir. Normal olarak, APTT testinin sonucu 25 ila 35 saniye arasında olmalıdır. Ancak bu aralık laboratuvardan laboratuvara değişebilir.
APTT Testi Ne Zaman İstenir?
APTT testi, kanama veya pıhtılaşma bozukluğu şüphesi olan hastalara yönelik olarak talep edilir. Bu test genellikle aşağıdaki durumlarda kullanılır:
APTT Sonuçları ve Yorumlanması
APTT testinin sonuçları, normalden uzun veya normalin altında olabilir. Uzun bir APTT sonucu, kanın pıhtılaşma süresinin normalden daha uzun sürdüğünü gösterirken, kısa bir APTT sonucu ise kanın hızlı bir şekilde pıhtılaştığını gösterir.
Uzun APTT sonuçları, faktör VIII, faktör IX, faktör XI veya faktör XII eksikliği, lupus antikoagülanı, seyrek faktör XIII eksikliği veya heparin kullanımına bağlı olabilir. Kısa APTT sonuçları ise faktör VII eksikliği veya fibrinojen yüksekliği gibi durumlarla ilişkili olabilir.
APTT sonuçlarının yorumlanması, genellikle bir hematolog veya laboratuvar uzmanı tarafından yapılır. Bu uzmanlar, APTT sonuçlarını kişinin tıbbi geçmişi ve diğer laboratuvar test sonuçlarıyla birlikte değerlendirerek doğru teşhis koymak veya tedavi stratejisi oluşturmak için kullanır.
Sonuç olarak, APTT testi, kanın pıhtılaşma yeteneğini değerlendiren ve çeşitli kanama bozukluklarının tanısında ve tedavisinde kullanılan bir tıbbi testtir. Bu testin sonuçları, koagülasyon faktörlerinin düzgün çalışıp çalışmadığını belirlemek için kullanılır. APTT testi sonuçları, uzmanlar tarafından yorumlanır ve hastaların tedavi planlarına rehberlik eder.
APTT (Aktive Parsiyel Tromboplastin Zamanı), kandaki pıhtılaşma sürecini değerlendirmeye yardımcı olan bir testtir. Bu test, kanın pıhtılaşma faktörlerinin işlevini ve etkinliğini ölçer. APTT, bir kişinin pıhtılaşma sistemiyle ilgili sorunları tespit etmek veya tedavi etmek amacıyla kullanılır. Normal APTT değerleri bireyden bireye değişebilir ve bazı faktörlere bağlı olarak farklılık gösterebilir.
APTT testinin normal değerleri laboratuvarlara göre değişiklik gösterebilir, ancak genellikle 25 ila 35 saniye arasında değişir. Bu değerler pıhtılaşma faktörlerinin uygun seviyelerde olduğunu ve pıhtı oluşumunun düzgün bir şekilde gerçekleştiğini gösterir.
APTT Testinin Amacı
APTT testi, pıhtılaşma sürecinin farklı aşamalarını değerlendirmek için kullanılır. Bu test, bir kişinin vücudunda pıhtılaşma faktörlerinin eksikliğini veya işlev bozukluğunu belirlemek için gereklidir. APTT testi ayrıca, bireyin kanama bozukluğu veya pıhtılaşma sorunlarına sahip olup olmadığını değerlendirmek için de kullanılır.
APTT Testi Nasıl Yapılır?
APTT testi genellikle bir laboratuvar ortamında yapılır. Bu test için kişinin kolundan bir kan örneği alınır. Kan örneği daha sonra pıhtılaşma faktörlerinin etkinliğini ve süresini ölçen bir dizi kimyasal ve reaktif maddeye tabi tutulur.
APTT Testinin Anlamı
APTT testi sonuçları, pıhtılaşma sürecinin nasıl işlediğini değerlendirmek açısından önemlidir. Normal APTT değerleri, bireyin pıhtılaşma sisteminin uygun şekilde işlediğini gösterir. Ancak normal değerlerden sapmalar, pıhtılaşma faktörlerinin eksikliğini veya işlev bozukluğunu işaret edebilir.
APTT Testi Sonuçlarının Yorumlanması
APTT testi sonuçları, laboratuvar tarafından sağlanan referans aralığına göre yorumlanmalıdır. Referans aralığı, normal APTT değerlerini ifade eder ve laboratuvarın standartlarına göre belirlenir.
APTT testi sonuçları şu şekilde yorumlanır:
APTT Değeri (saniye) | Yorum |
25 - 35 | Normal APTT değerleri |
Yüksek değerler | Pıhtılaşma faktörlerinin eksikliği veya işlev bozukluğu |
Düşük değerler | Pıhtılaşma faktörlerinin aşırı etkinliği |
APTT Testi Sonuçlarını Etkileyebilen Faktörler
Bazı durumlar veya faktörler, APTT testi sonuçlarını etkileyebilir. Bunlar şunları içerebilir:
- Kan inceltici ilaçların kullanımı
- Karaciğer hastalıkları
- Vitamin K eksikliği
- Kalıtsal pıhtılaşma bozuklukları
- Gebelik
- İltihaplanma veya enfeksiyon durumları
- Kanama bozuklukları
- Bazı ilaçların kullanımı
APTT testi sonuçları her zaman bir doktor tarafından yorumlanmalı ve gerektiğinde ek testlerle desteklenmelidir.
APTT testi, pıhtılaşma sürecini değerlendirmek için önemli bir araçtır. Normal APTT değerleri, pıhtılaşma faktörlerinin uygun seviyelerde olduğunu ve pıhtı oluşumunun sağlıklı bir şekilde gerçekleştiğini gösterir. Ancak, normal değerlerden sapmalar, pıhtılaşma sistemindeki anormallikleri veya sorunları işaret edebilir. Herhangi bir değerlendirme veya tedavi için APTT test sonuçları her zaman bir doktor tarafından yorumlanmalı ve gerektiğinde ek testlere başvurulmalıdır.
APTT, Aktive Parsiyel Tromboplastin Zamanı'nın kısaltmasıdır. Bu test, kanın pıhtılaşma sürecini değerlendirmek için kullanılan bir tıbbi testtir. APTT yüksekliği, kişinin pıhtılaşma sürecinde bir sorun olduğunu gösterebilir. Bu durum, kanama bozukluklarını veya kanın pıhtılaşma yeteneğini etkileyen diğer sağlık sorunlarını da işaret edebilir.
APTT testi, hekimlerin pıhtılaşma sürecini değerlendirmesi için yaygın olarak kullanılan bir laboratuvar testidir. Bu test, hastanın veninden alınan bir kan örneği üzerinde gerçekleştirilir. APTT yüksekliği, kanın pıhtılaşma faktörlerinde bir eksiklik veya diğer anormallikler olduğunu gösterebilir. Ayrıca, kanın pıhtılaşmasını etkileyebilecek ilaçların etkinliğini veya yan etkilerini değerlendirmek için de kullanılır.
APTT Testi Nasıl Yapılır?
APTT testi için venöz kan örneği alınır. Örnek laboratuvara gönderilir ve burada pıhtılaşma faktörleriyle etkileşime girecek birçok kimyasal madde ile karıştırılır. Test, bu kimyasal maddelerin kanının pıhtılaşma süresini ölçer. Normal bir APTT değeri 25-35 saniye arasındadır. Bu süre, kanın pıhtılaşma faktörlerinin uygun düzeyde olduğunu gösterir.
APTT Yüksekliği Hangi Durumları Gösterebilir?
APTT yüksekliği, bir kişide kanama bozuklukları veya pıhtılaşma faktörlerindeki anormallikleri gösterebilir. Bu durumu oluşturan bazı olası sebepler şunlardır:
1. Hemofili: Hemofili, kişinin pıhtılaşma faktörlerinden birinde eksiklik veya düşük düzeyde olması durumudur. APTT testi, hemofili teşhisi koymada yardımcı olabilir.
2. Karaciğer Hastalığı: Karaciğer, pıhtılaşma faktörlerinin üretildiği bir organdır. Karaciğer fonksiyonları bozulduğunda, pıhtılaşma yeteneği etkilenebilir ve APTT yükselir.
3. K Vitamini Eksikliği: K vitamini, sağlıklı pıhtılaşma için gereklidir. K vitamini eksikliği, APTT yüksekliğine neden olabilir.
4. Antikoagülan Kullanımı: Antikoagülanlar, kanın pıhtılaşma sürecini yavaşlatır veya durdurur. Bu ilaçlar nedeniyle APTT yükselebilir.
5. Lupus: Sistemik lupus eritematozus (SLE), otoimmün bir hastalıktır ve pıhtılaşma faktörlerinde anormalliklere neden olabilir.
6. Diğer Sebepler: APTT yüksekliği ayrıca talasemi, bazı kanser türleri, böbrek hastalıkları ve bazı ilaçların kullanımı gibi diğer sağlık sorunları ile ilişkilendirilebilir.
APTT Yüksekliği Tedavisi
APTT yüksekliğine neden olan temel sorunu tedavi etmek, genellikle yüksek APTT sonuçlarını düzeltmek için kullanılan ana yaklaşımdır. Hemofili gibi bazı kalıtsal kanama bozuklukları için spesifik tedaviler bulunurken, diğer anormallikler genellikle altta yatan hastalığın tedavisiyle düzelebilir.
Genellikle APTT yüksekliği bulunan hastalara kan inceltici veya pıhtılaşmayı artıran ilaçlar reçete edilmez. Bunun yerine, spesifik bir tedavi planı belirlenecek ve ilgili sağlık sorunu tedavi edilecektir.
APTT yüksekliği olan kişilerin bir hematoloji uzmanı veya iç hastalıkları uzmanı ile işbirliği yapması önemlidir. Uzman, doğru tanıyı koymak ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemek için hastanın durumunu değerlendirecektir.
APTT yüksekliği, kanın pıhtılaşma faktörlerinde anormalliklerin olduğunu gösteren bir test sonucu olarak değerlendirilebilir. Bu durum, kanama bozuklukları, pıhtılaşma faktörlerindeki eksiklikler veya diğer sağlık sorunları ile ilişkili olabilir. APTT yüksekliği olan kişilerin durumlarını belirlemek ve uygun tedavileri belirlemek için bir uzmana danışmaları önemlidir.
Aktive parsiyel tromboplastin zamanı (APTT), kanın pıhtılaşma yeteneğini değerlendirmek için kullanılan bir testtir. Normalde, APTT ortalama 25-35 saniye arasında olmalıdır. Ancak, bu değerler bazı durumlarda artabilir ve APTT yüksekliği gözlenebilir. APTT yüksekliği çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir ve bazen ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir.
Kalsiyum eksikliği: APTT yüksekliği genellikle kalsiyum eksikliği durumunda gözlenir. Kalsiyum, pıhtılaşma mekanizmasında önemli bir rol oynar ve eksikliği, pıhtılaşma sürecini etkileyebilir ve APTT yüksekliğine neden olabilir. Kalsiyum eksikliği, sağlıksız bir beslenme, böbrek sorunları, meme kanseri tedavisi gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir.
Faktör VIII veya IX eksikliği: Hemofili A ve hemofili B olarak bilinen iki genetik hastalık, faktör VIII veya faktör IX eksikliği nedeniyle APTT yüksekliği ile sonuçlanabilir. Bu hastalıklarda, pıhtılaşma faktörlerinin etkili bir şekilde üretilememesi veya çalışmaması sonucu kanın normalden daha uzun bir sürede pıhtılaşması görülür.
Lupus antikoagülanı: Lupus antikoagülanı, antifosfolipid sendromunun bir belirtisidir ve APTT yüksekliği ile ilişkilidir. Bu durumda, vücut kendi hücrelerine karşı antikorlar üretir ve pıhtılaşma faktörlerini etkiler. Lupus antikoagülanına sahip kişilerde, kan pıhtılaşma testleri genellikle uzar ve APTT yüksekliği görülür.
İlaç kullanımı: Bazı ilaçlar, kanın pıhtılaşmasını etkileyebilir ve APTT yüksekliğine neden olabilir. Kan sulandırıcı ilaçlar (örneğin heparin) APTT'yı uzatabilir ve bu nedenle APTT yüksekliği gözlenebilir. Ayrıca, bazı antibiyotikler, epilepsi ilaçları, antidepresanlar ve diğer bazı ilaçlar da APTT yükselmesine yol açabilir.
Karaciğer hastalığı: Karaciğer, pıhtılaşma faktörlerinin birçoğunun üretildiği bir organdır. Karaciğer hastalığı, bu faktörleri etkileyebilir ve APTT yüksekliğine neden olabilir. Özellikle karaciğer yetmezliği durumunda, pıhtılaşma süreci bozulabilir ve APTT uzar.
APTT yüksekliği nasıl tedavi edilir?
APTT yüksekliği olan bir kişi, altta yatan nedenin tespit edilmesi ve tedavi edilmesi gerekmektedir. Öncelikle, kalsiyum eksikliği durumunda, kalsiyum takviyeleri alınabilir ve pıhtılaşma süreci düzeltilebilir. Hemofili veya antifosfolipid sendrom gibi genetik veya otoimmün hastalıklar durumunda, uzman bir doktor tarafından önerilen tedaviler uygulanmalıdır.
İlaçların APTT yüksekliğine neden olduğu durumlarda, ilaçların kullanımı gözden geçirilmeli ve gerekirse alternatif bir tedavi planı oluşturulmalıdır. Karaciğer hastalığı durumunda ise, altta yatan karaciğer sorununun tedavi edilmesi önemlidir.
Sonuç olarak, APTT yüksekliği çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenler arasında kalsiyum eksikliği, faktör VIII veya IX eksikliği, lupus antikoagülanı, ilaç kullanımı ve karaciğer hastalığı sayılabilir. Tedavi, temel sorunun tespit edilmesi ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanmasıyla mümkündür. APTT yüksekliği olan bir kişi, bir sağlık uzmanı tarafından değerlendirilmeli ve uygun tedavi planı oluşturulmalıdır.
APTT testi, kanın pıhtılaşma sürecini analiz ederek, faktör VIII, faktör IX, faktör XI ve faktör XII gibi önemli pıhtılaşma faktörlerinin aktivitesini ölçer. Bu faktörler, vücudun yaralanmalar sonucunda kanamayı durdurma yeteneğini sağlar. APTT testi sonucunda, normal değerlerden daha düşük bir süre çıktığı durumda, pıhtılaşma sürecinin hızlandığı anlaşılır.
APTT düşüklüğü, birkaç farklı nedenden kaynaklanabilir. En yaygın sebep, genetik bir bozukluğa bağlı olarak doğuştan gelen bir pıhtılaşma faktörü eksikliği veya sorunudur. Bu durum, hasarlı bir damarın kanamayı durdurması için gereken faktörlerin yeterli miktarda üretilememesi veya işlev gösterememesi ile sonuçlanır.
Bazı insanlar APTT düşüklüğüne olanak tanır. Bunlar şunlar içerir:
Hemofili: | APTT düşüklüğü en sık hemofili hastalarında görülür. Hemofili, vücudun pıhtılaşma faktörlerinden birinin veya daha fazlasının eksik olduğu kalıtsal bir kanama bozukluğudur. Bu durumda, kanda yeterli miktarda pıhtılaşma faktörü bulunmadığından, kan daha hızlı bir şekilde pıhtılaşabilir. |
Tromboz: | Tromboz, kanın normalde olduğundan daha hızlı pıhtılaştığı bir durumdur. Bu, bir damarda tıkanıklık oluşturabilir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. APTT düşüklüğü, tromboz riskinin artığını gösterebilir. |
Diğer pıhtılaşma bozuklukları: | Bazı pıhtılaşma faktörleri düşük APTT sonuçlarına neden olabilir. Bu faktörlerin düzgün çalışmadığı durumlarda, kan daha hızlı bir şekilde pıhtılaşabilir. |
APTT düşüklüğü olan kişiler daha fazla kanama riski altında olabilirler. Bu nedenle, bu durumu olan kişilerin kanama ve pıhtılaşma konularında dikkatli olmaları, düzenli doktor kontrolleri yapmaları ve pıhtılaşma faktorlerini takviye eden ilaçlar kullanmaları gerekebilir. APTT düşüklüğü olan insanlar, yaşam tarzı ve diyet değişiklikleri yaparak kanama ve pıhtılaşma riskini azaltabilirler.
APTT düşüklüğü, kanın pıhtılaşma sürecinin hızlandığı bir durumu gösterir. Bu durum, genetik bir bozukluktan kaynaklanabileceği gibi, tromboz gibi ciddi sağlık sorunlarının bir belirtisi olabilir. APTT düşüklüğü olan kişilerin kanama ve pıhtılaşmayla ilgili riskleri yönetmek için düzenli olarak doktorlarını ziyaret etmeleri önemlidir.
APTT (Aktive parsiyel tromboplastin zamanı), kanın pıhtılaşma sürecini değerlendiren bir testtir. Normalde, pıhtılaşma sürecinde yer alan faktörlerin uygun seviyelerde olması gerekmektedir. APTT düşüklüğü, bu faktörlerin düşük olmasından kaynaklanır ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
APTT düşüklüğünün birçok farklı nedeni olabilir. Bu nedenler şunlardır:
1. Kalıtsal Koagülasyon Faktörü Eksikliği: Bazı kişilerde doğuştan gelen koagülasyon faktörü eksiklikleri bulunabilir. Örneğin, Hemofili A ve Hemofili B gibi hastalıklar, Faktör VIII ve Faktör IX eksikliği nedeniyle APTT düşüklüğüne yol açabilir.
2. Karaciğer Bozuklukları: Karaciğer, çeşitli pıhtılaşma faktörlerinin yapımından sorumludur. Karaciğer bozuklukları, bu faktörlerin üretimini etkileyebilir ve dolayısıyla APTT düşüklüğüne neden olabilir.
3. İlaç Kullanımı: Bazı ilaçlar, pıhtılaşma faktörlerinin düzeylerini etkileyebilir. Örneğin, kan inceltici ilaçlar (warfarin, heparin gibi) APTT düşüklüğüne yol açabilir. Ayrıca bazı antibiyotikler, antikonvülzanlar ve antiepileptik ilaçlar da aynı etkiye sahip olabilir.
4. Dissemine İntravasküler Koagülasyon (DİK): DİK geçiren kişilerde, pıhtılaşma faktörleri hızla tükenir ve APTT düşer. DİK, vücuttaki kan damarlarında yaygın pıhtılaşma ve kanamaya eşlik eden bir durumdur.
5. Vitamin K Eksikliği: Vitamin K, pıhtılaşma faktörlerinin üretimi için gereklidir. Bu nedenle, vitamin K eksikliği APTT düşüklüğüne yol açabilir. Yetersiz beslenme, sindirim sorunları, safra kesesi hastalıkları gibi durumlar vitamin K eksikliğine neden olabilir.
6. Lupus Antikoagülanı: Bazı otoimmün hastalıklarda, vücut kendi dokularına karşı antikorlar üretebilir. Bu antikorlar, pıhtılaşma faktörlerini etkileyebilir ve APTT düşüklüğüne sebep olabilir.
7. Yanlış Test Sonuçları: Bazı durumlarda, APTT test sonuçları hatalı olabilir. Örneğin, kan örneği alınırken hatalı teknikler kullanılabilir veya pıhtılaşma faktörlerini etkileyen bazı ilaçlar test sonuçlarını etkileyebilir.
APTT düşüklüğüne yol açan nedenlerin çeşitliliği göz önüne alındığında, bu durumu teşhis etmek ve tedavi etmek için detaylı bir değerlendirme yapılması önemlidir. Bir hematolog veya diğer uzman doktorlar tarafından gerekli testlerin yapılması ve doğru tanının konulması gerekmektedir.
Sonuç olarak, APTT düşüklüğü, pıhtılaşma faktörlerinin eksikliği veya düşük düzeyde olması nedeniyle ortaya çıkar. Kalıtsal faktör eksiklikleri, karaciğer bozuklukları, ilaç kullanımı, DİK, vitamin K eksikliği, lupus antikoagülanı ve yanlış test sonuçları bu duruma neden olabilir. APTT düşüklüğü olan kişilerin uygun tanı ve tedavi için uzman bir doktora danışması önemlidir.
Makat Çatlağına Ne İyi Gelir?
Omuz Ve Kol Ağrısına Ne İyi Gelir?
Böcek Sokmasına Ne İyi Gelir?
Kulak Uğultusuna Ne İyi Gelir?
Öksürüğü Ne İyi Gelir?
Astıma Ne İyi Gelir?
Balgam Ve Geniz Akıntısına Ne İyi Gelir?
Türk Kahvesi İshale İyi Gelir? Mi?
Alkol Mide Bulantısına Ne İyi Gelir?
İlaç Zehirlenmeye Ne İyi Gelir?
El Yanmasına Ne İyi Gelir?
Sarılığa Ne İyi Gelir?
Pekmez Öksürüğe İyi Gelir? Mi?
Karın Ağrısı Ne İyi Gelir?
Mide Üşütmesine Hangi İlaç İyi Gelir?
Kasık Fıtığına Ne İyi Gelir?
Topuk Dikenine Ne İyi Gelir?
Huzursuz Bağırsak Sendromuna Ne İyi Gelir?
Gözü Kaynak Almasına Ne İyi Gelir?
Hapşırmaya Ne İyi Gelir?
Hemoroide Ne İyi Gelir?
Zerdeçal Neye İyi Gelir?
Kas Ağrılarına Ne İyi Gelir?
Burun Tıkanıklığı Ve Gribe Ne İyi Gelir?
Eldeki Egzamaya Ne İyi Gelir?
Evde Diş Ağrısına Ne İyi Gelir?
Titremeye Ne İyi Gelir?
İshal Karın Ağrısına Ne İyi Gelir?
Eklem Ağrısına Ne İyi Gelir?
Akciğer Su Toplamasına Ne İyi Gelir?