Sevda Sözleri

Öyle sevdim ki seni öylesine sensin ki! Kuşlar gibi cıvıldar tattırdığın acılar.

Sen bile bilemezsin gülüşün ben de kaç bahar eder.

Günün ilk ışıkları sahile vurduğunda, martılar yalnızca ikimizin anlayacağı bir dille sunu fısıldar denizin kulağına: seni çok özledim.

Sen bazen zifiri karanlık gecemin güneşi, sen bazen hayatin cesaret veren mutluluk yani ve sen her zaman sevgimin tek nedenisin.

Doğan her günün sabahında, içimde gözlerini görebilmek aşkı olmasa, inan hiçbir şeye değmezdi yasamak.

İnsana imtihan için özlemek yeter, bir şehri, bir sesi, bir nefesi. İmtihan için bir sen yeter…

Çok erken gelmişim seni bulamıyorum, bir şeyin provası yapılıyor sanki.

Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim Ömrün ömrüme nasip olsun diye!

Seni bekleyişimin adı yok. Sadece yüreğim de lal olmuş duamsın.

Sakla yaralarını kalbim şimdi eskiyen bir hayalden geldim.

Sen var ya sen ayni sigaram gibisin. Dumanı gözlerin? Külü dudakların. Yalnız aranızda bir fark var sigaramı ben, beni ise sen yakıyorsun.

Evvelimiz aşk, halimiz aşk, istikbalimiz aşk.

Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Çünkü her bir zerrem aşık her bir zerrene.

O senin neyin olur dediler. Uzaktan dedim uzaktan yandığım olur kendisi.

Bana kimse sen gibi baktı mı bilmem ama ben kimseye sana baktığım gibi bakmadım.

Önce düştüğümde kalkmayı, sonra aleve dokunduğumda acıyı, sevmeyi öğrendim, sevilmeyi. Her şeyi öğrendim de yalnız seni unutmayı öğrenemedim.

Bazı duyguları yazamazsın. Anlatamazsın. Çünkü tefsiri ancak his ile mümkündür. Bu yüzden sadece yaşarsın.

Kalbim ki kendisine kefilim. Adınla uyandı bu sabah.

Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.

An gelir insan gülerken ağlarmış. Gözyaşları sel olup kalbine akarmış?

İkimizi bir kefene saralar, bir kabirde sır olalım sevdiğim.

Gittin… Ve solumda kaldın ve soluğumda ve sonumda.

Eğer gerçekten birini seversen, onu özgür bırak! Sana ait olmak isterse bir gün mutlaka geri gelecektir gelmezse de boşa peşinden koşma asla da senin olmayacaktır.

Aşık sevgilisinden başkasını seyre dalarsa, aşk değildir bu; boş bir sevdadır.

İkinci parıltı var senin bakışlarında keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Yüreğimdeki tek arzu, hayalimdeki tek tutku, beni yasatan tek duygu senmişsin bebeğim.

Yüzüm kime dönük olursa olsun yüreğim hep sana dönük olacak.

Kaderim de kederim de sen ol. Yeter ki yanımda ol. Avuç içlerini öperim.

Aşk bir su damlası olsaydı okyanusları, bir yaprak olsaydı bütün ormanları, bir yıldız olsaydı tüm kâinatı sana vermek isterdim. Ama sadece seni seven kalbimi verebiliyorum.

Seni seviyorum çünkü elini kalbimin üzerinde hissettiğim zaman, üzüntülerimi alıp onların yerine o tarifsiz sıcaklığı koymayı başarıyorsun.

Herkes bir şeyler söyledi kendine göre. Bir kadın döktüre döktüre ağlıyordu.

Dünde, bugünde, yarında, yüreğin kadar yanındayım. Kendini yalnız hissettiğinde elini kalbine koy; ben hep ordayım.

Sen bana Allah’ın emanetisin. Seni sevmek aşktır bana.

Sesine mevsimlerin eğildiği, gözlerine baharın ağladığı, ağlar gibi gülmeni, dokunuşlar gülecek gibi duran yüzünü özledim.

Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Aşk ve arkadaşlık bir gün yolda karşılaşırlar. Aşk kendinden emin bir şekilde sorar: ben senden daha candan ve daha yakınım. Sen niye varsın ki bu dünyada? Arkadaşlık cevap verir: sen gittikten sonra arkanda bıraktığın gözyaşlarını silmek için…

Sana yolculuk yapmak istiyorum. Kes yüreğine giden bir bilet “can” kenarı olsun.

Öğrendik ki: Her yarayı saran zaman değil, sevgidir.

Hayal kur, ne hayal kurmak istersen. Gez, nereye gitmek istersen. Ol, ne olmak istersen. Çünkü senin bir tane hayatın olacak ve sadece bir şansın var bütün bunları yapabilmek için

Düşünebilir misini gülün tersini, hele bir çocuk yüzünün tersini, olur mu suya düşmüş yaprağın tersi? Parmaklarınızdır karışmış bağbozumuna.

Sana nasıl hitap etmeliyim bilmiyorum. Hayatim desem hayat çok kısa, çiçeğim desem çiçek soluyor. Sana canim demeliyim, çünkü bu can sen oldukça yaşıyor.

Ben seni bu yaşımda yaşamın tam ortasında öylesine değil ölesiye seviyorum.

Demleyeceğin her çaya, dolduracağın o ikinci bardağa, hep talibim ben.

Dostluk ağlamaksa, yüreğindeki acıyı paylaşmaksa, üzüldüğünde sıcak bir kucaksa ve dostluk için ateşe atılmaksa, dünya durana, can bedenden çıkana dek sevdiğimsin.

Sen dünyaya sürgün bir meleksin ve ben seni o kadar çok seveceğim ki bir daha cennetine geri dönmek istemeyeceksin.

Seni sevdiğim kadar yaşasaydım; ölümsüzlüğün adını aşk koyardım.