Şiir Sokakta Sözleri

Sensiz bir gün daha akşam oldu. İçim el vermiyor. Biz buna “gün” demeyelim.

Söylediklerine değil ki, ben sesine inanmıştım.

Tahammül gerek özlem iyice arsızlaştı.

Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani kurşun sıksan geçmez geceden. Anlatamam nasıl ıssız, nasıl karanlık.

Gecenin rolünü üstüne alma kadın. Uykuya dublaj yapma. Şairlere, şiirlere kanma kadın, kapat gözlerini bu sahnede ölüyorsun!

Bir gamzesi var beni Allah koruyor.

Oluruna bırak, olmazsa tekrar bırakırsın.

Bana yüzünü dönme gece oluyor sanıyorum.

O senin neyin olur dediler. Uzaktan dedim uzaktan yandığım olur kendisi.

Çayı açık severim ama seni çok koyu sevdim ben.

Kim istemez mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?

Gözlerin ülkem gibidir. Kokun özgürlük, ellerin direniş, kalbin ise bende ki devrimdir.

Ben seninle oturup susmayı bile sever oldum. Yeter ki yanımda ol.

Salıncaktan düşen bir çocuk, hiç küser mi parka?

Bana da yazıklar olsun. Çağırsan yine geleceğim.

Kaç şeker atarsan atarsan at. Yalnız içiyorsan, acıdır o.

Mavi gibisin, her tonun güzel.

Seni özlemek bile sen varsın diye güzel.

Aramızda dağlar, yollar, yıllar var iken. Beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş.

Evet, ağlamaklı oluyorum demdir bu. Hani kurşun sıksan geçmez geceden. Ve zehir zıkkım cigaram. Gel artık.

Gel, benim için değil, yemin ederim değil. Başka bir konu var.

Yemin ederim intiharsın sen seve seve edilen.

Özletiyor bu çılgın sağanak seni. Sırılsıklam özletiyor biliyor musun?

Sen benim ilk şiirim, ilk kavgam, sen benim 17 yaşımsın.

Ve aşk senin tenezzül bile etmediğin gözlerimde kaldı.

Seni hep seveceğim geçelim bunu.

Sevmek her zaman yaklaşmak değildir. Bazen uzaktan seversin çok uzaktan.

Önüne bakmasan diyorum, çarpışsak artık.

Herkese selam, sana hasret.

Yarından bir şeyler beklemekle geçiyor ömrümüz.

Sen bile bilemezsin gülüşün ben de kaç bahar eder.

Yalansan yalanı severim elimde değil.

Çünkü her bir zerrem âşık her bir zerrene.

Aşk gelecek yerden şiir esirgenmez.

Bir mısra daha söylesek, sanki her şey düzelecek.

Git diyorsun da, olmuyor işte git demekle. Ben de sana sev diyorum mesela. Sevebiliyor musun?

Yüreğimdeki duruşunu seviyorum.

Sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor. Özdemir Asaf

Kış geliyor, oysa çok isterdim ellerini ısıtmayı.

Yine gece yine hüzün ve yine içimde sen… Ve yine biliyor musun? İçimde sen olunca hüzün de güzel.

Gülümse biraz ilaç alacak param yok çünkü…

Sen mavi giyin, ben denizi unuturum.

Ben senin en çok sesini sevdim. Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi.

Gidecek zamanı buldun. Tam da kokunu ezberlemiştim.

Benim şiirlerim çay kokar, düşlerimde sade sen. Demlikte nefesin, bardakta gamzen.

Sen bana Allah’ın emanetisin. Seni sevmek aşktır bana.

Sen güldün ben bir yudum daha içtim çaydan. Yoksa nasıl açıklardım, içimdeki sıcaklığı.

Gittin… Ve solumda kaldın ve soluğumda ve sonumda.

İkimiz birden sevinebiliriz. Göğe bakalım.

Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş. Ama sen gitme ben cahil kalayım.

Bir lokma simit için iki yakayı değiştiren martı simite mi âşıktır? Yakaya mı?

Evet, kimsesizdik ama umudumuz vardı.

Geceler onunla güzeldi. O gitti, ne gece gece. Ne de güzellik var gecede.

Alarmım düne kurulu, her sabah sana uyanıyorum.

O kadar güzel gülüyor ki tamam diyorum bu kadar yaşadığım yeter.

Bugün gökyüzü ayrı bir mavi, bulutlar ayrı bir beyaz, kalbim ayrı bir âşık.

Sen onlar gibi değildin. Anlar gibiydin.

Ve güldün, rengârenk yağmurlar yağdı.

Belki de konuşuyordur gözlerin. Ama ben gözce bilmiyorum ki. Sessizce biliyorum, usulca biliyorum, masumca biliyorum.

Konu ne zaman senden açılsa kapatmaya kıyamıyorum.

Bir şehir ol. Mesela, Antalya gibi. De ki; denizim kuruyana kadar seveceğim seni.

İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde.

Ağzımın tadı yoksa hasta gibiysem, boğazıma düğümleniyorsa lokmalar, buluttan nem kapıyorsam, inan hep güzel gözlerinin hasretindendir.

Başka havalar getir bana içinde biraz bahar olsun biraz sen.

Bazen aşk iki lafı bir araya getirememektir. Seni dersin. Tükenir nefesin.

Belki de biraz geç rastladım sana. Ama her şey geç gelmiyor mu yurdumuza.

Sen aklım ve kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğimsin.

Bir bilsen ne kadar özlendin. Utanır nefes olur gelirsin.

Derdimin dermanı sensin. Bana bir duanın amini gerek.

Senin gülüşün ilkbaharda daha renkliydi.

Yanaklarım dururken canımı sıkman çok saçma.

Açık çay içerdi hep. Demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş, öyle derdi.

Ve beni birden bire yüzünü değil, gözünü değil, sesini göresim geldi.

Dışarıya yağmur, yüreğime hasret, fikrime sen. Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden bir bilsen.

Ötesi yok bu duanın benim ol. Benimle, aklınla, aşkınla bin yaşa.