Duygu Dolu Sözler

Sonbahar yağmuru gibi gözlerim sen gittiğinden beri, gülmez oldu yüzüm ellerimde sensizliğim, şimdi karanlık odanda yalarım tek başıma, haram gelir aldığım her nefes adınla.

Gerçek aşık içinden geldiği kadar aşıktır, diğerleri elinden geldiği kadar.

Öyle sevdim ki seni, kime anlattıysam yerinde olmak istedi.

Gelmeyeceğini bile bile beklemek saflık değil, aşktır.

Allaha emanet ol dedi ve gitti. Güldüm. Zaten ondan başka kimim var ki? Dedim.

Özlem nedir biliyor musun? Sevgilisinin yanında olmadığı bir dakika da bile içinin acımasıdır.

Yanaklarım dururken canımı sıkman çok saçma.

Yorgunum, hiçbir şey bilmiyorum; tek istediğim, yüzümü kucağına koymak, başımın üzerinde dolaşan elini hissetmek ve sonsuza dek öyle kalmak.

Gönül dünyanda Allah’ı bulduysan, ölüm de güzeldir, ömür de.

Gel birbirimize hayat olalım. Ayrılırsak hayatını kaybetti desinler.

Gönül kime söz vermişse, aşk onda muhteşemdir.

Sevgilim özlemin beynimi uyuşturuyor, ayrılık yüreğimi karıncalandırıyor.

Öyle bir “yar” sev ki evladım; elinde su tasıyla iftarı bekleyen oruçlu gibi seni beklesin.

Kadın ilk öpücükte neler kazanacağını bilemez, ama son öpücükte neler kaybettiğini bilir.

Gayem zat-ı alinizi taciz etmek değil, efkâr-ı umumiyede muhabbet kurmaktır. Cevabı müspetiniz kalbi hazalimi tamir-i temin edeceğinden, desti muhabbetinize talibim.

Saçının bir teline dünyalar feda olsun, kalbin hep benimle dolu olsun.

Özledim gözlerini, beş dakika uyan az. Çok değil, gözlerinin Kâbe’sinde bir namaz.

Kapıma değil, kalbime vuran buyursun.

İdam sehpasında ki mahkûm ne kadar yaşamayı seviyorsa, Bende seni o kadar çok seviyorum.

Keşke seni kopyalayıp yanıma yapıştırabilsem…

Öyle çok kelimelere gerek yok, sessizliğimin sesi, dualarımın aminleri ol yeter.

Baharın gelmesiyle taşlar yeşermez toprak ol ki sende renk renk güller açsın.

Aslında suçum yok hâkim bey bende yakmak istemezdim bu şehri ama ne yapayım üşümesin sevdiğimi.

Suç benim değil ki. Şiir kokuyordu bakışların Yazmamak gözlerine ihanet olurdu.

Seninleyken, geçip giden zaman en büyük düşmanımdır.

Koy başını dizimin üstüne, sen rüyalarına dal, ben cennet güzelliğine.

Dünyanın ne kadar küçük olduğunu, seni dünyalar kadar seviyorum deyip de gidenlerden öğrendim.

Ömrün olmak istiyorum seninle başlayıp seninle biten.

Utanırım, söyleyemem yasadığım yalnızlığı, kelimeler yetmiyor ki, bu mu sevda dedikleri.

Vedalar gözüyle sevenler içindir. Çünkü gönülden sevenler ayrılmaz.

Ve bazen kocaman duygularını minicik bir “peki ”ye sığdırırsın.

Gönül almayı bilmeyene, ömür emanet edilmez.

Birini sevmek için nedenin yoksa onu gerçekten seviyorsundur.

Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Sevgimiz yavaş yavaş süzülen çisil yağmur gibi ama ırmakları taşıran cinsten.

Sevdim be! Hiç sevmediğim kadar sevdim ve hiç pişman olmadığım kadar pişman oldum.

Kırma be kalbimi! Nasıl olsa bir gün duracak; seninki de, benimki de.

Ne ölmek nefessiz kalmaktır, ne de yaşamak nefes almaktır. Yaşamak; sevmeyi, sevilmeyi hak eden birinin kalbinde olmaktır.

Senin en güzel yanın ne biliyor musun? Benim yanım.

Aşkın mantığı olmaz. Sakın ha! Dostum içme aşk zehrini su diye aşk pınarından, ya Ferhat gibi atlarsın kayalardan ya da Mecnun olur dolaşırsın çöllerde kahrından.

Bazen diyorum ki kendime. Ne çok değer vermişim değersizlere.

İçin ağlasa da kim duyar seni? Kim anlar dışarıdan olup biteni? Leyla’nın yüzünü görenler bilir: Mecnun’un kalbine batan dikeni!

Unutma ki, yalnız olmak; yanlış yerde ve yanlış bir kalpte olmaktan iyidir.

Ve benim, birdenbire yüzünü değil, gözünü değil, senin sesini göresim geldi.

Seni sonbahar rüzgârlarına bırakıyorum yaktığım canımı yeniden hayata hazırlıyorum sensiz yaşamak hayata yeniden başlamak istiyorum.

Beni candan usandırdı cefadan yâr usanmaz mı? Felekler yandı ahımdan muradım şem ’i yanmaz mı?

Gidişinin hüznü gözlerimde, acısı yüreğimde kaldı. Gel de dindir bu ıstırabı.

Yorgun gönlüm bir seni ister bu hayatta, azat et gel hadi hayallerimi kırma gül bebeğim.

Kişisel yarar duygusundan vazgeçtiğiniz an gerçek aşkı yakalamışsınız demektir.

Duygular asla eceliyle ölmez, mutlaka bir katili vardır.

Sizi mutlu etmek için her türlü saçmalığı yapan kişiyi ne olursa olsun kaybetmeyin.

Gel, bir bestem de sen ol sevda şiirim, aşk erim ben seni güftesiz de söylerim çünkü ben güftelememiş aşkların talibiyim gel, bir martı da sen ol omzumda.

Aslında benim gözlerim kahverengi güneşe bakınca ela sana bakınca çok fena oluyor.

Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, affet senden habersiz aldığım her nefesten.

Sevgili arayıp da bulunan değil, ummadık bir anda karşına çıkandır.

Ağlatan Leyla ise mahkûm etme gözyaşını siliver gitsin. Ağlatan Mevla ise mahrum etme gözyaşını salıver gitsin.

Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, gözlerinin daldığı yerdeyim.

Adam yerine koyduğum insanları neden koyduğum yerde bulamıyorum.

Güller hep ellerinde açsın, ama dikenleri batmasın. Sevda hep seni bulsun, ama seni yaralamasın.

Sevmek ölmektir bence, ben de sevmiştim ölmeden önce.

Benim sadece iki elim var. Bu yüzden hayata dört elle sarılabilmem için sana ihtiyacım var.

Zira benim gökyüzümde senden başka bulut yok.