Sultan II. Abdülhamid Sözleri

Sendeyim.com olarak 2025 yılında sizler için anlam dolu ve etkileyici Sultan II. Abdülhamid Sözleri derlemelerini hazırladık. Bu en yeni Sultan II. Abdülhamid Sözleri ile duygularınızı en özel şekilde ifade edebilir, sevginizi kısa ama çarpıcı sözlerle dile getirebilirsiniz. Instagram, WhatsApp, Facebook ve X gibi sosyal medya platformlarında bu sözleri paylaşarak sevdiklerinizin kalbini kazanabilir ve beğeni yağmuru alabilirsiniz. Sizler için aşağıda birbirinden güzel Sultan II. Abdülhamid Sözleri 2025 sözlerini bir araya getirdik. Keyfini çıkarın!




Ben de bir silah alır, askerle beraber müdafaada bulunurum; ölürsem şehit olurum, ben zaten ölmüş bir adamım.
Bizi yükselten, dinimize karşı duyduğumuz büyük aştır.
Padişah, İttihatçılar için şöyle diyordu: “Devleti on sene idare edebilirlerse ‘bir asır idare edebildik’ diye sevinsinler.”
Kılıçla alınan vatan, para ile satılmaz.
Ben abdestsiz hiçbir devlet işine imza atmadım.
Bize harita çizip ömür biçenler bilsinler ki, Allah izin verdikçe, kâinat devri daim ettikçe kimse bu millete pranga vuramayacaktır.
Biz İstanbul’u Rumlardan zapt ettik. Fetih günü onlar matem tutmak isterler. Biz tezahürde bulunursak onların hissiyatını rencide ederiz. Benim zamanımda bir kere İstanbul’un fethi günü merasim yapmak istediler. Ben bu hissiyat noktasını nazara alarak müsaade etmedim. Bunlar hikmet-i hükümettir. Çünkü hükümet tebaasının hepsinin hissiyatını da rencide etmemeğe çalışmalıdır.
Biz can çekişen bir millet değiliz. Yatağından taşan bir nehire benziyoruz, bizi zinde tutabilecek yegâne kuvvet İslamiyet’tir.
Biz bu sahalardan çekilelim, emin olun ki buralar daimî karışık ve iğtişaş (özü kaybettirilmek istenen) sahalar haline gelecektir.
İcabı halinde donanmayı kaybetmemek için canımı vermeye hazırım.
Millet birbirini kırıp geçireceğine bırakın beni öldürsün.
Hak isteyenin hakkını verin. Baş kaldıranın başını kesin.
Bu demiryolunu koruyacak iki şey var: İslam’ın hilali, Türk’ün yıldızı.
İngilizler Osmanlı Halifesinin gücünü unuttukça onlara bunu hatırlatmak çok kolay.
Bilmek güzel şeydir. Hele haddini bilmek ise daha güzeldir.
Ben Bizans İmparatoru Konstantin’den daha az haysiyetli değilim. Biraderim hazretlerine (Sultan V. Mehmet Reşat) bağlılığımı arz ediniz. İstanbul’dan çıkmam! Kendisinin de çıkmamasını atalarımızın şerefi adına istirham ederim!
Mesele benim şahsıma hücum etmeleri değil, mesele devletimize hilafet makamına hücum etmeleri.
Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder.
Ben Bizans İmparatoru Konstantin’den daha az haysiyetli değilim. Biraderim hazretlerine (V. Mehmet Reşat) bağlılığımı arz ediniz. İstanbul’dan çıkmam! Kendisinin de çıkmamasını atalarımızın şerefi adına istirham ederim! (Çanakkale Savaşı sırasında her ihtimale karşı saltanatı Eskişehir’e taşımaya hazırlanan ve Abdülhamit’i İstanbul’da bırakmayıp yanında götürmek isteyen Sultan V. Mehmet Reşat’a, Başmabeyinci Tevfik Paşa aracılığıyla gönderdiği cevap.)
Kırk yıl şu devletlerin birbirine düşmesini bekledim. Onlar birbirlerine düştü, şimdi ben tahtta değilim.
Milletim bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir.
Doğrusunu isterseniz ben Türküm ama Türkçe havalardan ziyade alafranga havalar, operalar hoşuma gider. Çünkü Türkçe minördür. İnsana uyku getirir. Hem de bizim Türkçe dediğimiz makamlar Türkçe değildir. Yunan’dan Acem’den alınmıştır. Türk çalgısı davul zurnadır.
33 sene devletim ve milletim için çalıştım. Elimden geldiği kadar hizmet ettim. Hâkimim Allah, bunu muhakeme edecek ise Resulullah’tır. Bu memleketi nasıl bulduysam öyle teslim ediyorum. Hiç kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi ancak Allah’ın takdirine bırakıyorum. Ne çare ki düşmanlarım bütün hizmetime kara çarşaf örmek istediler ve muvaffak da oldular.
Filistin’i satın almak isteyen Yahudileri kapımdan kovduğum için Allah’a şükrediyorum.
İngilizler dünde bugünde yarında dişini etimize geçiren çakaldır. Ya kurt olup çakalları kovalayacağız ya koyun olup çürümeye mahkûm olacağız.
Allah bu hallere sebep olanları kahhâr ismiyle kahretsin. Şimdi devlet ne hale geldi.
Düşmanının kurtuluş reçetesi öldürmek içindir. Esaretin bir çeşidi de borçlandırmadır.
Göreceksiniz yüzbaşım! İttihatçılar, İstanbul üzerine yürüyüşlerinden cesaret alarak bu devleti birtakım kötü serüvenlere sürükleyecekler, belki de Turancılık gayretiyle veya İslamcılık siyasetiyle korkarım ki hem Çarlık Rusya’sı hem de Büyük Britanya İmparatorluğu ile aynı zamanda savaşa sokacaklardır.
Ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!
Ha kendi evlatlarım, ha millet farkı yoktur.
Beni evhamlı sanıyorlardı, hayır! Ben sadece gafil değildim, o kadar!
Raylara keçe döşeyin, Peygamberimizin ruhaniyetini rahatsız etmeyiniz.
Osmanlı eğer Filistin’den çekilirse, orada kıyamete kadar kan durmayacaktır.
Tarih değil, hatalar tekerrür ediyor!
Yeniden canlanmak için Avrupa medeniyetini taklit değil, gücümüzün esası olan İslamiyet’e dönmek gerekir.
Savaş yalnız sınırlarda olmaz. Savaş bir milletin topyekûn ateşe girmesidir. Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi, yenilgi kaderdir.

Diğer Güzel Sözler Yazıları