Whatsapp Yazıları

Gökyüzünde bir yıldız olsaydım ilk sana kayardım.

Peşimden gelme ben de kayboldum.

Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.

Koyamadım hayatımı bir biçime, koyayım böyle hayatın içine.

Yağmurlar düşünce tenime her damlayı sen sanıp aşk bildim. Ve biliyor musun gölgeni bile çok özledim.

Olduğu kadar, olmadığı kader…

Tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim. Sen beni hep bıraktın; bense hep arkandan ağladım.

Bir otobüs aşkıydı belki bizimkisi benim yolum “son durak” seninkisi “müsait bir yer”di.

Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu… Önce özlüyor, sonra ağlıyor, akşamları küsüyor, geceleri çok seviyorum.

Otopsi istiyorum hayallerime, kurduğum düşler eceliyle ölmüş olamazlar.

Sana muhtaç olduğum şu anda gel, yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel.

Sana nasıl davrandığımı sorgulama. Hepsinin mimarı sensin.

Her şey senin için…

Sen bana gel desen ben kavimler göçüyüm.

Gök kuşağım kirlendi renklerinle yıkar mısın?

Oluruna bıraktım seni; olmazların bende kaldı.

Şimdi söyle hayatını düzene mi sokayım, seni üzene mi?

Seni sevmek ibadetim ama sevemem cenabetim.

Bin “günahın” olsa da bana, bir “gün ahım” yok sana.

“Gitmek” sadece bir eylemdir. “Unutmak” ise kocaman bir devrim…

Mutlak değer içindeki X gibiyim.

Yıkıldı yolunu bekleyen şehir. Şimdi gelsen de bir, gelmesen de.

Sessizliği dinle, söyleyecek çok şeyi var.

Yanıltmasın seni melek bakışlar bazılarını şeytan bile ayakta alkışlar.

Giderek daha çok seviyorum seni demişti. O yüzden gitti demek ki.

Sevdan üflendi bir kere vakit aşk-ı kıyamet. Sen kopuyorsun yüreğimde; gönlüm gönlüne emanet.

Hadi simit satanı anladım, kestane satanı da. Peki ya dost satan, o da mı ekmek parası?

Üzülme ne olur, bugünler dün olur.

Ölmek sorun değil de hani bir gün mezarıma gelirsin de kalkıp sarılamamak koyar bana.

Sahra çölü kadar büyük bir kalbim var gel kuma boğul!

Ekmeğime hoşça kal sürdün ya sen, ben şimdi ‘aşk’ karınla; sana, ne şiirler yazarım.

Gözlerimin rengi standart ama bakışlarım adamına göre değişiyor.

Hadi takas edelim bir şeylerimizi. Mesela gülüşünden ver ömrümden al.

Keşke bazı insanlar için ‘imalat hatası var, geri topluyoruz’ deseler.

Âlem kaşar olmuş tost yapan yok.

Her insan huzur verir, kimileri gelince kimileri gidince.

Lafın bile gelişi var, sen hala neredesin?

Şirinleri mavi sanırdım görmeden önce seni…

Her tercih bir vazgeçiştir.

Kötü bir işin en gizli şahidi vicdandır.

Yüreğine giden bir bilet kes, cam kenarı değil can kenarı olsun.

Biz kimseyi yarı yolda bırakmadık onlar müsait bir yerde indiler…

Zaman bütün hayallerimize ağzımın payını verdi.

Ve bazen de; seninle konuşmak iyi geldi, diyebileceğin birisi olmalı.

İntihar köprüsü gibiyim bu günlerde, gözümden de, gönlümden de düşen düşene.

Galiba ben bu aşkta iyi halden müebbet yedim.